Nereden Çıktı Bu Diyabet?

Nereden Çıktı Bu Diyabet?

 

Diyabet, halk dilinde şeker hastalığı, tıp dilinde diabetes mellitus, kandaki şekerin dokuya geçirilememesi nedeniyle yüksek seyrettiği bir grup hastalığın ortak adıdır.

Tarihi insanlık tarihi kadar eski olan bu hastalık, Mısır Firavunlarından Hipokrat’a, İbn-i Sina’dan Çin-Hindu tıbbına kadar her kaynakta karşımıza çıkar.

MS 150 yılında Kapadokyalı hekim Aretaeus diyabeti “Organ ve etlerin eriyerek, idrarla atıldığı, idrar tadının bal gibi tatlı olduğu bir hastalık” olarak ilk kez tariflemiştir.

İbn-i Sina El Kanun Fit-Tıp kitabında diyabeti hemşerimiz Aretaeus’a benzer şekilde tarifleyip, “çocukluk çağında görülen ve obezite ilişkili olan” olarak iki ayrı tipi olduğunu gözlemlemiştir.

El Kanun Fit-Tıptan sonra yaklaşık 1000 yıl, diyabet bilgimiz hemen hemen hiç değişmedi.

20. yüzyılın başlarına gelindiğinde deneysel metodların gelişmesi ile, önce diyabetin pankreasla ilişkisi, ardından pankreasta üretilen insülin hormonu keşfedildi.

23 Aralık 1922’de Leonard Thomson ismindeki 14 yaşındaki çocuk, insülin enjeksiyonu ile tedavi edilen ilk insan oldu.

Ağız yoluyla alınabilen ilk diyabet ilaçlarının bulunması içinse 20. yüzyılın ortalarını beklemek gerekti.

Diyabette şeker yüksekliği ya “insülin kıtlığından(Tip 1 Diyabet) ya da “var olan insülinin yapması gereken işi yapamamasından(Tip 2 Diyabet) kaynaklıdır.

Sebebi ne olursa olsun, kanda yükselen glukoz değerleri, aylar ve yıllar süren bir süreçte, küçük ve büyük damarlarda hasar oluşturarak hemen her organ sisteminde ek hastalıklara yol açma riskine sahiptir.

 

Bugün dünya üzerindeki her 11 kişiden biri diyabetiktir ve bu rakamın 2040’da her 9 kişiden birine çıkacağı ön görülmektedir.

Böylesine yaygın olmasının yanında, her iki diyabetliden biri ise hastalığından habersizdir.

Bir halk sağlığı problemi olan diyabetle savaşmak, hep beraber bu hastalığı tanıyarak başlar.