Perianal Bölge Cerrahisi (Makat ve Pilonidal Sinüs Cerrahisi)

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Tanımı, Belirtileri

Pilonidal sinüs (Latince: kıllı yuva, cep) halen sebebi tartışılan hastalıktır. Belirti olarak kalçalar arasındaki mesafede (kalça arası oluk) bir ya da birkaç ağız şeklinde tespit edilebiliyor. Çoğu zaman iltihaplanınca ortaya çıkıp antibiyotik tedavisi ve iltihaplı boşluğun boşaltılmasını gerektiren bir patolojidir. Bir kez iltihaplandıktan sonra sonraki epizotlar daha kolay gelir. Bu bulgularla ameliyatınız planlanacaktır.

Tedavisi bir çeşit skleroterapi (kurutucu tedavi) veya cerrahi olarak yukarıda bahsedilen cebin uzaklaştırılmasından ibaret olabilir. Yöntemler arasında tekrarlama oranı, işlem sonrası konfor ve toparlama süresi açısından değişkenlik olabilir. Doktorunuzla bu konuyu mutlaka tartışın. Tarafımızca uygulanan cerrahi işlemler:

  • Lazer ile skleroterapi
  • Sinüsektomi
  • Pilonidal sinüs eksizyonu (cerrahi olarak alımı) ile sekonder iyileşmeye bırakmak
  • Pilonidal sinüs eksizyonu (cerrahi olarak alımı) ve flep uygulamaları

Hemoroid

Makat hemen dış kenarında veya makat kanalı içinden başlayıp dışarı sarkan şişkilere hemoroid denir. Yapı olarak hemoroid variköz venlere benzeyen şişmiş damar yumağıdır. Makat kanalın hemen üstünden sarktığı zaman iç hemoroid, makat dış kenarından kaynaklanıyorsa dış hemoroid olarak tanımlanır. Hemoroid düğümün oluşması için ana mekanizma karın içi basıncın her hangi bir sebeple artmasıdır. Buna sebep olabilecek durumlar uzun vadeli kabızlık, klozet üzerinde gerektiğinden fazla oturmak, gebelik, obezite, lifsiz/posasız diyettir.

İç hemoroidler makat dışına ne kadar sarktığına göre derecelendirilir. Evre I hemoroid makat kanalı içine sarkar ve dışkılama sırasındaki ıkınmaya bağlı olarak ortaya çıkar. Evre II iç hemoroid dışkılama sırasında dışarı sarkıp dışkılama bitince kendi kendine içeri girer. Evre III iç hemoroid kendi kendine içeri dönmez, el yardımı ile içeri itilir. Evre IV hemoroid içeri hiç girmez, kalıcı olarak dışarıda kalır.

Hastanemizde yapılan tedaviler

  • Endoskopik olarak uygulanan bant ligasyonu
  • Endoskopik olarak uygulanan skleroterapi
  • Ameliyathane şartlarında lazer ile skleroterapi
  • Hemoroidektomi (cerrahi alımı)
  • Stapler ile hemoroidektomi (Longo prosedürü)

Anal fissür (çatlak)

Anal fissür makat kanalının cildinde lineer bir yara (çatlak) oluşmasına denir. Bu bölgedeki cildin sinir uçlarından zengin olması ciddi ağrıya ve hassasiyete yol açabilir. Bu yaranın ana oluşma mekanizması internal (iç) makat kasının sürekli artmış tonusta (kasma durumu) bulunmasıdır. Bulguların ortaya çıktığı zamandan itibaren 6.-8. haftaya kadar anal çatlak akut sayılır ve çoğu zaman tuvalet düzeni, dışkı yumuşatıcı, diyet değişikliği, sıcak oturma banyosu ve ilaç tedavisi gibi öneriler (konservatif tedavi) ile düzelir.

Kronik anal fissür uzun vadeli konservatif tedavi ile geçebilir; ancak hastadan ciddi tedaviye uyum ve sabır beklenir. Konservatif tedaviden fayda görmeyen bazı hastalarda lateral internal sfinkterotomi denilen cerrahi prosedür uygulanır. Bu ameliyat genel anestezi altında yapılır. Makatın iç kası kesilir ve böylece makat içi basınç azalır ve anal fissür iyileşir.

Perianal apse ve fistül

Perianal apse makat çevresinde yumuşak dokular içinde iltihabi bir odağın gelişmesi ve irin/cerahat birikmesine (apse) denir. Makat kanalı içinde bulunan kript bezleri çıkış noktalarında gelişen tıkanmaya bağlı olduğu düşünülmektedir. Apsenin yerleşimi ve boyutu klinik tablonun da ciddiyetini belirler. En baskın şikayetler genellikle makat çevresinde ağrı, şişlik, kızarıklık ve ateş olur. Muayene ile tanı konulabilmekle birlikte bazen ultrasonografi veya MR gibi tetkikler gerekebiliyor.

Tedavisi genel anestezi altında apsenin boşaltılmasıdır. Apse boşluğu makata en yakın yerde olacak şekilde yapılan tek kesi ile boşaltılır ve apse boşluğu kontrol edilir.

Perianal fistül anal kanal ile cilt yüzeyini birleştiren yola denir. Bahsedilen fistül genellikle perianal apse zemininde gelişir. Makat çevresinde akıntılı bir yara veya ağız, kızarıklık, bazen ağrı ve kaşıntı gibi belirtiler görülebilir. Bu bulgular ile başvuran hastanın tanısı genellikle muayene sırasında konulabilir; ancak vakalarda ileri tetkiklere başvurulabilir. Yüzeyel ultrasonography, MR gibi tetkikler fistülün seyrini ve özelliklerini ortaya koydurabilir.

Perianal fistülün tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavinin ana prensibi makat kaslarını (anal sfinkter) korumaktur. Bunun için ameliyat öncesi fistülün anatomisini ortaya koymak şarttır.

Basit vakalarda fistülü traktı (yolu) basitçe açılıp kendi kendine iyileşmeye bırakılır. Daha zor vakalarda (komplike fistüller) çeşitli teknikler kullanılabilir:

  • Lazer ile skleroterapi
  • Seton uygulaması (fistül traktı içinden kalın bir iplik geçirilip bağlanır)
  • Yukarıda bahsedilen teknikler ile birlikte ostomi açılması (dışkının makattan geçmesini engellemek üzere geçici olarak kalın bağırsağın karın ön duvarına bağlanması)